Göz Tansiyonu Nedir? Nasıl tedavi edilir?
Göz tansiyonu kısaca göz içi basıncının artması şeklinde tanımlanabilir. Göz’ü bir bütün olarak incelediğimizde gözün içinde iki çeşit sıvı vardır. Bu iki sıvıdan ön bölümde olan içeride yapılırken göz içindeki küçük kanallardan dışarıya boşaltılır. Bu boşaltımı sağlayan kanallarda meydana gelen tıkanmalar ve buna bağlı olarak meydana gelen değişikliklerle göz içindeki basıncın artmasına göz tansiyonu denir. Yani glokom dediğimiz, halk arasında ise karasu olarak bilinen göz tansiyonu göz içi basıncının artması problemidir. Göz tansiyonun farklı tiplerde ortaya çıkabilmektedir. Fakat yaklaşık %90 oranla en çok görülen tipi, yaşa bağlı olarak ortaya çıkan, sinsi seyirli, kronik tip göz tansiyonudur. Bu tip göz tansiyonu yavaş ilerler ve uzun yıllarda tahribat yapar. Birde nadir görülen tip olan ani olarak göz tansiyonunun yükseldiği açı kapanması göz tansiyonu dediğimiz bir tipi vardır. Bu tip nadir görülmesine karşın şiddetli ağrı ile ortaya çıktığı için hasta hemen fark eder.
Göz tansiyonunun sık görülen tipi genelde sinsi seyirli bir hastalıktır. Yani yıllar içinde yavaş yavaş görmenin azalması şeklinde ortaya çıkar. Bundan dolayı da hastaların bunu özelliklede ilk yıllarda fark edebilme şansı yoktur. Sinsi seyirli göz tansiyonunda görme çevreden yavaş yavaş kapanarak azalır. Görme alanındaki bu azalmadan dolayı, hastanın bunu fark edebilmesi ancak son dönemlerde olabilmektedir. Dolayısıyla hastaların ilk başlarda ağrı ya da görme kaybı gibi şikayetleri olmaz. Eğer görme kaybı oluşmuş ise bu zaten ileri aşama göz tansiyonudur.
Göz tansiyonunun daha az görülen tipi olan ani açı kapanması göz tansiyonu dediğimiz durumda ise görme aniden bulanır, sisli görme ve özellikle ışıkların çevresinde bir perdelenme olarak karşımıza çıkar. Beraberinde de şiddetli bir ağrı vardır.
Göz Tansiyonu Türleri
Doğuştan Göz Tansiyonu
Genellikle iri gözlü, sürekli sulanmakta olan gözlere sahip çocuklarda ve bebeklerde görülmektedir. Işığa duyarlılık söz konusudur. Göz bebeklerinin hızlı bir şekilde büyümesi, küçülmesi ve iştahsızlık önemli belirtiler arasında yer almaktadır
Açık Açılı Göz Tansiyonu
Fazla görülen bir türdür. Özellikle 40 yaşın üzerindeki kişilerde görülür ve ilk başlarda herhangi bir belirti göstermeden ilerlemeye devam eder. Ortaya çıkış nedeni tam olarak bilinmemektedir. Göz içinde bulunan sıvının dışarıya atılmak yerine, göz içerisine yerleşmesiyle tehlikeli bir hal almaktadır. Anormal bir basınca neden olan bu durum, gözün içerisinde mevcut olan sinirlerin zarar görmesine sebebiyet verir.
Kapalı Açılı Göz Tansiyonu
Belirtileri çok daha baskın şekilde görülmektedir. Gözde bulanık görme, mide bulantısı, şiddetli bir şekilde gerçekleşen göz ağrısı, kızarma, istifra kapalı açılı göz tansiyonunu haber vermektedir. Göz içi basıncın oldukça yüksek olduğu bu tür, basıncın düşürülmesinin ardından ameliyat edilmelidir. Müdahale edilmediği taktirde, görme kaybı meydana gelebilir.
İkincil Göz Tansiyonu
Katarakt, iridosiklit, diyabet, romatizma gibi hastalıklar ile beraber ortaya çıkabilmektedir. Gözde kanama ya da iltihaplanma şeklinde belirtilere sahiptir.
Göz tansiyonu için hangi doktora / bölüme gidilir ?
Göz tansiyonu için hastanelerin göz hastalıkları bölümüne gidebilirsiniz.
