Hamile kalınması anne adayı kadar baba adayının da heves edip heyecan duyduğu bir süreçtir. Anne adayı bu süreçte yaşadığı tüm deneyimleri ve hisleri baba adayı ile paylaşarak onun da bu sürece dahil olmasını sağlayabilmektedir. Karında dokuz ay taşıyan, besleyen, büyüten ve bunun için belki de pek çok alışkanlığından vazgeçmek zorunda kalan kişi elbette annedir; ancak normal bir ailede onu büyütecek olan iki kişi vardır: anne ve baba. Ve anne gibi babanın da pek çok yeni deneyim yaşayacağı için heyecan duyması son derece normaldir. Baba da anne gibi doğumdan sonra hayatlarında ne gibi değişiklikler yaşanacağına, bebeği nasıl büyüteceklerine, ona nasıl bakacaklarına vb bir çok şeyi anne gibi düşünmekte, hem sevinç hem de tedirginlik duygusunu anne ile beraber yaşamaktadır; çünkü bebek yalnızca anne değil babanın da hayatını etkileyecektir. 

Nadir de olsa bazı durumlarda baba adayları bu tür duyguları aşırı yaşayabilmekte ve anne ile aşırı empati kurarak annenin hamilelik sürecinde yaşadığı fiziksel değişiklikleri ve şikayetleri kendileri de hissedebilmektedir. Yani nadir de olsa erkekte gebelik şikayetleri görülebilmektedir. Örneğin eşi ile aşırı empati kurmuş olan bir baba adayı da anne adayı gibi kusma, bulantı, aşerme gibi belli başlı şikayetlerin yanı sıra göğüste büyüme, göğüs uçlarında sertleşme hatta karnın bile büyümesine kadar uzanan çeşitli fizyolojik değişiklikleri de anne adayı ile beraber yaşayabilmektedir.

Tıp dilinde Couvade Sendromu olarak adlandırılan ve psikosomatik bir rahatsızlık olan bu durum aşırı hassas ve duygusal olan baba adaylarında daha çok görülmektedir. Erkekte gebelik şikayetleri olması durumu sadece anne adayı doğumu gerçekleştirdikten sonra çözülebilmektedir. Bebek dünyaya geldikten sonra tüm bulgular ortadan kalkmakta ve ortak gebelik olarak da adlandırılan bu durum sona ermektedir.