Hemoroid (Basur) Belirtileri, Ameliyatı ve Tedavi Yöntemleri

Günümüz hastalıklarından en sorunlu olanlarından biri Hemoroiddir desek doğru söylemiş oluruz. Zira tedaviye karşı direnen ve tekrar etmekte son derece inatçı davranan bu hastalık insanların yaşam standartlarını doğrudan hedef almakta ve hastalarına hayatı zindan etmektedir.  Hemoroid insanların mahreminde meydana gelen bir hastalık olduğu için tedavi sürecini ciddi şekilde sekteye uğratmakta, İnsanların bu şekildeki bir hastalıktan dolayı doktora görünmek istememesi hastalığın göz göre göre belirtiler vermesi ve bu belirtilerle birlikte giderek artan şiddette kendini göstermesi durumunu ortaya çıkarmaktadır.

Yazımızda Hemoroidin belirtileri üzerinde duracağız. Ancak, yazımızdan önce bir ricada bulunmayı görev addediyoruz.

Sağlık dediğimiz şey üzerinde durulması ve kesinlikle önemsenmesi gereken bir olgudur. Lütfen! Aşağıda yazacağımız belirtileri görmeniz durumunda hiç vakit kaybetmeden mutlaka bir doktora görününüz. Şunu unutmayınız ki hastalıktan daha kötü olan şey geç kalmaktır. Günümüzde birçok hastalık erken teşhis sayesinde kolaylıkla tedavi edilebiliyor.

Hemoroid;
Normalde makatımızın iç kısımlarında dışkılamayı kolaylaştırmak ve belirli bir tampon oluşturmak için yastıklar sistemi vardır bu yastıklar sistemi özellikle dışkılama sırasındaki ıkınmalarla şişer ve dışkıya bir tür tampon oluşturur. Tampon yüzeyi dışkıya daha az temas ettiğinden dışkılama kolaylaşır. Bu yastıkçıklar zengin kan damarlarıyla örülü olduğundan buradaki tahribat vücut tarafından çabucak tamir edilebilir. İşte Hemoroid dediğimiz baş belası rahatsızlık bu kan damarlarının genişleyerek memeler oluşturması, bu memelerin kanama yapması ve en sonunda da sarkarak anüsten(makattan)  dışarıya doğru çıkmasıdır.

Hemoroidin Çeşitleri ve Hemoroid Belirtileri

Her ne kadar üzerinde bir fikir birliği oluşmada da biz Hemoroidin 4 evrede ortaya çıkıp kökleştiğini iddia ediyoruz.

1.Evre Hemoroid: Her insanda görülebilen ve sadece dışkılama sırasında yastıkçıklarının şişmesini ifade eden evredir. Hemoroidal memeler sadece dışkılama sırasında anüsten dışarıya çıkar ve daha sonra siz fark etmeden gerisin geriye anüs(makat) içerisine çekilir.
1. Evre Hemoroidin belirtileri: Makatınızda ve çevresinde kaşıntılar oluşur. Bu kaşıntılar çok rahatsızlık verici değillerdir. Tuvaletten kalktığınızda tuvaletinizi tam yapmamışınız gibi bir his sizi rahatsız eder. Bazen ağrısız kanamalar görülebilir. Ağrısız kanamalar 1. evre Hemoroidde nadirdir. 1. evre Hemoroid belirtileri hemen hemen herkeste görülebilmektedir. Telaşa gerek olmadığını bilin. Ancak size tavsiyemiz bu andan itibaren dikkatli ve uyanık olun. Sürekli kendinizi kontrol edin. Bütün bunların Hemoroidin ilk evresi olduğunu unutmayın.

2.Evre Hemoroid: bu evrede makattan dışarıya sarkan memeler ele gelmeye ve belli olmaya başlamıştır. Kanamalar ve kaşıntılar yerini hafif hafif ağrılara bırakmıştır. Artık iç çamaşırınızda akıntı veya kan lekeleri görüyorsunuzdur. Bu evrede doktora görünmeniz ve size göre tedavi yollarını araştırmanız çok önemlidir.
2.evre Hemoroidin belirtileri: Makatta ele gelen ve dışarıya sarkan memeler, hafif ağrılı ağır kaşıntılı durumlar, iç çamaşırınızda kan veya akıntı lekeleri, ihtiyaç giderdikten sonra makatınızda rahatsızlık verici bir dolgunluk hissi.

3. Evre Hemoroid: 3. evre Hemoroid artık yaşam standartlarınızı etkilemeye başlamıştır. Kanamalar iyice artmış ağrılar artık kendini iyice hissettirmeye başlamıştır. Kanamaları durdurmak bazen ciddi zamanlar almaktadır.
3. Evre Hemoroid belirtileri: Elinizle içeriye itmek zorunda kaldığınız dış memeler, ciddi ağrılı ve kanamalı dışkılamalar, iç çamaşırında doğrudan kan lekeleri.

4. Evre Hemoroid: Bu evre Hemoroidin en son evresidir. Artık değil Hemoroidleri elinizle ittirmek bunlara dokunamamaktasınız. Tuvaletler artık size bir ızdıraptır. Kanamalar o kadar ciddi boyuta ulaşmıştır ki artık hayatınızı tehdit etmektedir. Yaşam standartlarınız alt üst olmuş oturamaz yatamaz hatta yürüyemez duruma gelmişsinizdir.
4. Evre Hemoroidin Belirtileri: Ciddi kanamalı ve ağrılı dışkılamalar, el değilemeyen anüs memeleri, yürürken bile ağrı hissetmek, oturamama sırt üstü yatamama.

Genel Olarak Hemoroidin Belirtileri:

• Anüste tatlı kaşıntılar,
• Ele gelen hafif meme oluşumları,
• Kişide tuvaletini tam yapmamış hissi,
• İç çamaşırında görülen sarımtırak lekeler,
• İç çamaşırında görülen kan lekeleri,
• Dışkılama sırasında ağrılı durumlar,
• Dışkılama sırasında ağrılı veya ağrısız kanamalar
• Oturumunuzda veya sırt üstü yatarken makatta meydana gelen ağrılar veya gerilme hissi. Gibi sıralanabilir.

Sitemizde Hemoroid hakkında yazılmış bir çok yazı mevcuttur. Onları da okumak isteyebilirsiniz.

Hemoroid Muayenesi Nasıl Yapılır:
Öncelikle, hastaya hemoroid ile ilgili geçmişi sorulur ve ne zamandır bu rahatsızlığı çektiği belirlenir. Daha sonra fiziki muayene yapılır; hastalığın hangi evrede olduğu belirlenir, bağırsaklarda başka sorunların olup olmadığı belirlenir. Elle ve gözlemleme yöntemiyle yapılan bu muayeneden sonra gerekirse endoskopi yöntemiyle bağırsaklar incelenir. Hekimin tanısına göre bağırsak, girişten sonuna dek incelenebilir. Bunun için fiber optik ince bir aletle anüsten (makattan) girilir ve endoskopik yöntem ile bağırsaklar dört farklı şekilde incelenebilir. Bu yöntemler:

• Anoskop; 10-15 cm kadar derinliğe inilir
• Rektoskop; 15-20 cm kadar derinliğe inilir
• Sigmoidoskop; 30-50 cm kadar derinliğe inilir
• Kolonoskop; 120 cm kadar derinliğe inilir

Şeklinde sıralarnır.

İlk üç yöntem genellikle genç hastalara uygulanırken kolonoskop yani tüm bağırsağın incelenmesi işlemi daha çok 50 yaşının üzerindeki hastalara yapılır. Bu işlemler hasta uyur vaziyetteyken yapılır.  Hasta bir şey hissetmez. Hemoroid muayenesi; hastalığın hangi evrede olduğunun belirlenmesi ve farklı hastalıkların olup olmadığının anlaşılması açısından son derece önemlidir. Özellikle bu konudaki tabularınızdan endişelerinizden kurtulmanızı ve hemoroitten şüpheleniyorsanız bir an önce muayene olmanızı tavsiye ederiz. Birçok hasta erken muayene olmadığından, konulan hemoroid tanılarının genellikle ileriki evrelerde olduğunu da hatırlatmak isterim.

Hemoroid İlaçla Tedavi Edilir mi?

Hemoroid hastalığının başlangıç evresinde olan hastalara hemen ameliyat önerilmez, ilaçla tedavi yöntemi uygulanır. İlaçla tedavi iki şekilde olur. Birincisi kortizon içeren kremlerin makata sürülmesiyle yapılır. Bu hastayı kaşıntıdan ve ağrıdan kurtarır ancak kortizonlu kremlerin ve fitillerin kısa süreli kullanılması gerekmektedir. Kortizon içeren ilaçların uzun süreli kullanılması sakıncalıdır ve kesinlikle tavsiye edilmez. Tablet olarak kullanılabilecek ilaçlar ise toplardamarlardaki basıncı azaltmaya yöneliktir ve ilaç kullanıldığı müddetçe etkilidir, yani kalıcı bir tedavi yöntemi değildir. Ağrılı hastalarda, ağrı kesici özelliği bulunan jeller kullanılmaktadır. Dışkıyı yumuşatan şuruplar ise tuvalet ihtiyacının daha rahat giderilmesine yöneliktir, böylece kabızlığın aşılmasıyla baskı azalacaktır. Ancak bu ilaçların uzun süreli kullanımı tavsiye edilmemektedir.

De Longo Yöntemi Nedir Nasıl Uygulanır?

Hemoroid tedavisinde cerrahi yöntemler çok ağrılı olabilmektedir, ayrıca iyileşme süreçleri de uzundur. Bu sebeple, yaklaşık on senedir uygulanan De Longo yöntemi hemoroit tedavisinde sıklıkla tercih edilmektedir. De Longo yönteminde, hemoroid memesine müdahalede bulunulmaz, sarkan hemoroid yapısına sinir uçlarının bulunmadığı bölgeden müdahale edilir ve yukarıya doğru çıkartılır. Bu sebeple de, hasta iyileşme sürecinde acı hissetmez ve iyileşme süreci daha hızlı geçer. De Longo yöntemi anestezi altında yapılmaktadır ve operasyon yaklaşık on dakika sürmektedir. Hasta, dinlendirildikten sonra birkaç saat içerisinde taburcu edilmektedir. Hastaların günlük yaşamlarına dönmeleri ise sadece birkaç gün sürmektedir. De Longo yöntemi basit ve ağrısız olduğundan hastalar tarafından da sıklıkla tercih edilen bir tedavi yöntemidir.

Band Ligasyonu Nedir? Nasıl Yapılır?

Hemoroid tedavilerinden birisi de band ligasyonudur. Bu tedavi yönteminde hemoroidal doku özel bir alet tarafından kökünden bağlanır.  Bu durumda kan damarları boğulan ve kan akışı duran doku zamanla kendiliğinden kuruyup düşecektir. Band ligasyonu diğer hemoroid tedavisi yöntemlerine göre daha iyi bir yöntemmiş gibi görünsede ligasyonun bazı sorunlara neden olduğu bilinmektedir. Herşeyden önce band ligasyonu ileri seiye hemoroid vakalarına uygulanamaz. Band ligasyonuyla kurutulan hemoroidin tekrar etmesi muhtemeldir. Dahası band ligasyonunda ağrı dayanılmaz hale gelebilir. Bütün bunlara rağmen oldukça temiz bir yöntemdir.

Hemoroid Tedavisinde Uygulanan Medikal Yöntemler Nelerdir?

Skleroterapi yöntemi; damarlara çok ince iğnelerle kimyasal bir ilacın enjekte edilmesidir. Bu ilaç hemoroid dokusunda bozulmalara yol açmış damarları yok etmeye yöneliktir ancak hemoroidin tekrar etme olasılığı fazladır. Aynı yöntemin varis tedavisinde de kullanıldığını belirtmek isterim. Boğma yöntemi ise, özellikle ülkemizde sıklıkla başvurulan bir yöntemdir. Bu operasyonda sarkan meme, bir vakum aracılığıyla tüpün içine çekilir ve memenin dibi lastik bir bantla boğulur. Boğulan meme bir süre sonra düşmektedir. Ancak bu yöntemin kötü yanları da vardır. Memenin kopması sırasında kanamalar ve iltihap kapma riski yüksektir. Bu yöntemler çok fazla ilerlememiş hemoroid hastalarına uygulanmaktadır ancak 3. Ve 4. derecedeki hastalara çeşitli ameliyat yöntemleri uygulanmaktadır. Şimdi sizlere bu ameliyat yöntemlerinden bahsedeceğiz.

Açık Hemoroidektomi Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Açık hemoroidektomi ameliyatı, 1940lı yıllardan buyana uygulanan ve ileri düzeydeki hastalara yapılan bir cerrahi yöntemdir. Anüsün altındaki cilt dokusu v şeklinde kesilerek bozulmuş damar yapısı yumağı çıkartılır ve damar yolları bağlanır. Bistüri ya da elektrokoter kullanılarak kesim yapılır ve ameliyat genel anestezi altında gerçekleştirilir. Bu yöntemde yara açık bırakılır ve iyileşme sürece 5- 6 haftayı bulmaktadır. İyileşme süreci acılı ve uzun olması sebebiyle çok fazla tercih edilmez. Hele ki usta eller tarafından yapılmayan açık hemoroidektomi ameliyatı, ıstıraba dönüşebilmektedir. Kanama, ağrı, anüste daralma, enfeksiyon kapma genel olarak görülen komplikasyonlardır. Bu ameliyat en son başvurulması gereken bir yöntemdir. Açık hemoroidektomi ameliyatından sonra, hasta bir yada iki gece hastanede yatırılır.

Kapalı Hemoroidektomi Ameliyatı Nasıl Yapılır?

3. ve 4. Evredeki hemoroid hastalarına uygulanan kapalı hemoroidektomi ameliyatı, 1959 yılında Dr. Ferguson tarafından yayınlanmış bir cerrahi yöntemdir. Açık hemoroidektomi ameliyatı ile aynı şekilde yapılmaktadır, ancak bu operasyonda kesikler dikilerek iyileşme süreci hızlandırılır. Kapalı hemoroidektomi ameliyatında, hasta bir hafta gibi süreçlerde iyileşme gösterir. Ağrı ve kanama bu ameliyatta da sıklıkla gözlenmektedir. Genel anestezi altında yapılan bu ameliyat, daha önce tedavi edilmeye çalışılmış ancak iyileşme gösterememiş hastalara, ya da hastalığı nüksetmiş kimselere uygulanmaktadır. Taburcu edilme süresi bir ya da iki gündür. Hastanın normal yaşama dönmesi ise kişiden kişiye değişmekle birlikte on günden aşağı değildir. İyileşme sürecinde hasta kendine dikkat etmesi son derece önemlidir.

Hemoroid Tedavisinde Lazer Nasıl Kullanılmaktadır?

Halk arasında lazerle yakmak olarak bilinen, aslında kızılötesi ışınların, infirared teknolojisinin kullanıldığı bu yöntem iki şekilde uygulanmaktadır. 1. Ve 2. derecedeki hemoroid hastalarına Laser koagulasyonu uygulanarak hemoroid memeleri kurutulmaktadır. 3. Ve 4. dereceden hastalara ise, Laser eksizyon uygulanarak hemoroid memeleri tamamen alınmaktadır. Bu işlemler genel anestezi altında yapılmaktadır ve 15 dakika kadar sürmektedir. Ağrı diğer cerrahi yöntemlere nazaran çok daha azdır. Hastalar biraz dinlendirildikten sonra genelde aynı gün içeresinde taburcu edilmektedir. Amerika’da 1990lı yılların başından beri uygulanan bu yöntem ülkemizde de başarıyla uygulanmaktadır. Bu yöntemin avantajları ise bir hayli fazladır: Kişi fazla acı çekmemektedir ve gündelik yaşamına kısa sürede dönmektedir. Hastalığın tekrar erme riski düşüktür. Her evredeki hemoroid hastalarına uygulanabilir.

Basur (Hemoroid) İçin Hangi Doktora Gidilir?

Hemoroid tedavisi genel cerrahi bölümünün sorumluluğunda yapılmaktadır.