Karaciğer karnın sağ üst köşesinde, sağ akciğerin altında bulunan bir organdır. Siroz veya karaciğer iflası, karaciğerde dönüşü olmayan organ yetmezliğini tetikleyen bir hastalıktır. Kronik karaciğer iflasının ilerlemesi, akut karaciğer iflasından daha yavaş olsa da dışarıdan daha ağır bir durum olarak ortaya çıkar.
Karaciğer bedendeki alkol, nikotin gibi zehirli maddelerin bedenden uzaklaştırılmasına yardımcı olur. Karaciğer, yiyeceklerin sindiriminde, yağ metabolizmasında, kanın pıhtılaşmasında ve diğer fonksiyonlarda önemli rol oynar. Karaciğerde oluşan bir yara, karaciğere sürekli zarar verir ve görevini yapamaz ve bu belirtiler karaciğer hastalığı olan sirozun oluşmasına zemin hazırlar.
Karaciğer vücutta kimya laboratuarı gibi çalışan bir organdır. Kan şekerinin düzenlenmesi, yağ, şeker ve proteinlerin birbirine dönüşmesine ve daha bir çok görevi vardır. Hücreleri yapısı düzenlidir. Başta alkol kullanımı olmak üzere hepatit türü hastalıklar sonucunda karaciğerin yapısı düzensizleşir ve hücreler hasara uğrar, böylece hücreler zarar görür. Hücrelerin yok olmasıyla karaciğer küçülür ve görevini yerine getiremez. Şüphesiz vücudun kimya fabrikası dediğimiz organın bozulması hayati tehlikeye yol açan bir sorundur. Bu sebeplerden dolayı iyileşmesi imkansız olan siroz hastalığı ortaya çıkar. Sirozlu bir karaciğer küçülmüştür ve pürtüklü bir yapıya sahip olur. Yok olan karaciğer hücrelerinin yerine yeni hücre üretimi gerçekleşir fakat bu dağınık ve fazla olur. Bu yüzden bağ dokusu bütün karaciğere dağınık bir şekilde yerleşmiştir.
Siroz, batı ülkelerinde ölüm nedenleri arasında ilk 10 sırada yer almaktadır. Asıl sebebi alkol kullanmaktır. Alkol nedeniyle oluşan sirozun tedavisi yoktur. Mutlaka alkolü bırakmak gerekir. Günde 60 gr. dan fazla uzun süre alkol alan bir erkek karaciğer sirozuna yakalanır. Kadında ise bu miktarın 20 gr olarak belirtilmiştir. Bir diğer sebebi ise hepatit virüslerinden kaynaklanan hepatit B, C ve D hastalıklarıdır. Bu mikroorganizmalar karaciğerde iltihaplanma sebebi olabilir. Özellikle hepatit B süregelen bir hastalıktır.Karaciğerde bu iltihaplanma kalıcıdır. Ekonomisi kötü ülkelerde bu yüzden siroza yakalanma bir hayli fazladır. Karaciğerde demirin aşırı birikmesi, safra kesesi hastalıkları, kronikleşmiş karaciğer hastalıkları ve kalp yetmezliği sirozun diğer sebepleri arasında yer alır.
Siroz Hastalığının Belirtileri
Hastalık; yorgunluk, çabuk yorulma, iştahsızlık, sarılık, kaşıntı, bulantı, aşırı gaz oluşumu, özellikle bacaklarda ve karında şişlik, kabızlık, erkeklerin göğsünün büyümesi görülmektedir. Bunlar sadece sirozda ortaya çıkan belirtilerdir.
Hastalığın daha ileri evresinde belirtiler şiddetli ve tanı koydurucudur. Gözle görülür bir kilo kaybı vardır. Hasta yemek yemek istemez. Bacaklar zayıflar. Dokular susuz kalır. Yemek borusundaki damarlar patlayarak iç kanama olabilmektedir. Karaciğer zehirli maddeleri süzer fakat siroz sonucu bu görevi yapamaz ve bu zehirli maddeler vücudun hücrelerini tahrip eder. Beyin hücrelerinin hasarı sonucu kişi normal davranış sergilemez, motive olmada güçlük çeker. Cinsel istek azalır. Aç karnına kusmaya başlar, geceleri idrar yapması fazlalaşır. Hastanın fiziksel görünümü değişir. Yanaklarda kızarma hormonal dengesizlik sonucu vücut kılları dökülür, damarlar genişler ve boyunda, sırtta görülür bir hal alır.
Siroz Hastalığının Teşhisi
Hastanın alkol kullanıp kullanmadığı, hepatit hastalığı var mı gibi sorularla hasta hakkında bilgi almak gerekir. Bu hastalığın bulaşmış olabileceği ihtimalini göz önüne alır ve ailede eşinin ya da birlikte olduğu kişide hepatit olup olmadığını öğrenmek ister.
Daha sonra elle yapılan muayeneyle karaciğerin nasıl olduğuna bakılır. Siroz hastalarının karaciğeri serttir. Kenarları ise çok belirgindir. Sirozluların çoğunun dalağı büyüktür. Doktor hastanın görünümünü de inceler. Hasta sararmış, yanaklar ve eller kırmızılaşmıştır. Bacaklar zayıf ve karın da su topladığından elle muayene ile karında su birikip birikmediğini anlaşılabilir.
Kesin tanı koymak için ise kan tahlilleri ve gerekirse karaciğerden parça alımı yapılır. Kanda albumin düzeyi düşük, bilirubin seviyesi yüksek ise karaciğerde sorun olduğu anlaşılır. Karaciğer hücrelerinin kanda ne durumda olduğu incelenir. Bunun dışında ultrason görüntüleme ile karaciğer görüntülenir. Karaciğerin yüzeyi ve yapısının bozukluğu hakkında bilgi alınır. Siroz teşhisi konmasında güvenilir ve etkin bir yöntemdir.
Siroz Tedavisi
Alkole bağlı sirozun tedavisi yoktur. Hastalığın erken tanısı sonucu alınan bazı önlemlerle hastalığın şiddeti azaltılabilir ve bazı belirtiler hafifletilerek hastayı rahatlatmak amaçlanır. Hepatit sonucu siroz olanlarda ise interferon tedavisiyle virüslerin çoğalması engellenir. Alkol bırakılmalı, takviye vitamin alınabilir, yüksek tansiyonu kontrollü olmalı, kanda biriken ödem dışarı atılmalıdır, doktor tavsiyesiyle ilaç kullanılmalı, aşırı yağlı ve baharatlı ağır yiyecekler tüketilmemeli, bağışıklık sistemi mümkün olduğunca yüksek tutulmalıdır. Aksi taktirde karaciğer nakli gerekmektedir. Aşı yapılmalı, beslenme alışkanlığı çok dengeli ve sağlıklı olmalı,koruyucu vitamin takviyeleri alınabilir, çevresel faktörlerin yaşanabilir standartta olması gerekir, temiz bir ortamda bol temiz oksijen alınan yerlerde yaşanabilinerek siroz hastalığının gelişimi yavaşlatılabilinir.
Siroz hastalığında yüksek moral, dengeli beslenme, temiz oksijenli ortam, düzenli ilaç kullanımı, düzenli doktor kontrolü hastalığın ilerlemesini engeller ve tedavisini hızlandırır.
Siroz için hangi bölüme/doktora gidilir ?
Siroz gibi Karaciğer hastalıklarıyla ilgili durumlarda dahiliye yani iç hastalıkları (Dahiliye) bölümüne başvurmak gerekmektedir.